Celal Nuri İleri

15 Ağustos 1882’de, Gelibolu’da doğdu. Hem anne hem de baba tarafından oldukça önemli ailelere mensuptu. Mensup olduğu ailelerin kendisine sunduğu koşullar, hayatında etkin rol oynadı. 

Çocukluk yılları Batı’ya yakın ve Batı kültürünü daha iyi özümsemiş bölgelerde geçti, bu sebeple Batı medeniyetinin önemli hususiyetlerini kavrama yeteneğini geliştirme fırsatı buldu. 

Küçük yaşlardan itibaren ekonomik açıdan rahat bir yaşantıya sahip oldu; bu da ona, her alanda kendisini geliştirebilme fırsatı sundu. Özel hocalar eşliğinde dersler alması, yabancı dili iyi bir şekilde öğrenmesi; yaşamının ilerleyen yıllarında iyi işler yapmasına katkıda bulundu. Lakin Arapçayı tam manasıyla öğrenemedi, bu alandaki eksikliğinin farkındaydı ve daha sonraki yıllarda da bu konu üzerinden kendisine yöneltilen eleştirilere maruz kaldı. 

Çocukluk yıllarını anne ve baba tarafının sağladığı zengin kültür atmosferinde geçirmesi, kişiliğinin gelişmesinde büyük rol oynadı. 

Babasının memuriyeti sebebiyle ilköğretim tahsilini taşra mekteplerinde gördü ve bir taraftan da özel hocalardan dersler aldı. 

Öğrenciliğinin ilk yıllarında oldukça parlak bir zekâya sahip olduğu söylendi. Babasından sürekli olarak tarihî hikâyeler dinledi ve kitap okumaya karşı büyük bir merak duydu. Ortaöğrenimini İstanbul’da, Galatasasay Lisesinde yatılı olarak gördü. Lise yılları ve özellikle Galatasaray Lisesi, fikrî altyapısının oluşmasında önemli bir yere sahip oldu. Bu yıllarda klasik eserleri okudu ve ders hocalarını metodolojik olarak sorgulamaktan geri durmadı.

Galatasaray Lisesi, Batı’ya dönük fikirlere açık bir okuldu. Celal Nuri’nin böyle bir okulda eğitim almış olması, Batı kaynaklı fikir akımlarını resmen tanımasına imkân sağladı. Liseden mezun olduktan sonra, on dokuz yaşındayken Mekteb-i Hukuk’a başladı. Hukuk öğrenimini sürdürürken bir taraftan da  Hariciye Nezareti Tahrirât-ı Kariciye Kalemine devam etti. Bu görevde bulunma amacı memur olmak değil, Fransızcasını ilerletmekti ve bu amacında da başarılı oldu.

Okul yılları süresince Batı’daki gelişmeleri yoğun bir şekilde takip etti ve yasaklanmış bazı Batı eserlerini okudu. Daima yenilik ve gelişmelerin takipçisiydi. Batı dillerine olan aşinalığı, Batı medeniyetini takip etme konusunda ona katkı sağladı. Bir dönem Fransa’da kaldı ve orada, Camel Flammarion adında biriyle tanıştı; bu kişi, materyalist görüşlerinin kaynağı oldu. 

II. Meşrutiyet döneminde, başlangıçta Batı’yı kayıtsız şartsız üstün gören anlayışı köreldi ve bazı şartlar dâhilinde Batı kültürünün alınması gerektiği fikrine dönüştü. Bir dönem İslamcılığa yakınlaştı, ardından bu fikirlerinden vazgeçerek Osmanlıcı bir tavır takındı ve daha sonra Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Türkçü-Batıcı kimliğini ön plana çıkardı.

31 Mart olayından sonra, Ebu’z-Ziya Tevfik ile birlikte “Courrier d’Orient” adlı Fransızca bir gazete çıkardı.  Gazetenin adı bir süre sonra “Le Jeune Turc” olarak değişti. Azınlıklara ve gayrimüslimlere eşit haklar verilmesi gerektiğini savundu, bu konularda çeşitli mecralarda makaleler yayımladı. 

İlk gençlik yıllarından itibaren derin bir seyahat etme arzusu besledi. Avrupa’nın birçok ülkesine, hatta Kuzey Kutbu’na kadar seyahat etti.

I. Dünya Savaşı’nın bitmesi üzerine Celal Nuri, diğer tüm aydınlar gibi köklü bir fikir değişimine uğradı. Devletin yıkılmaya yüz tutması, onlar için büyük bir hayal kırıklığıydı. Savaş öncesi Osmanlıcı-İslamcı temalara ağırlık veren yazar, savaş sonrasında daha çok Türklük temasına dayalı millî  devlet anlayışını savundu. 

Ali Kemal ile olan polemiğinden dolayı Roma’ya dört ay süren bir sürgüne gönderildi. Roma sürgünü öncesinde Ziya Gökalp tarafından savunulan milliyet ve din hakkındaki görüşlere ateş püsküren Celal Nuri, bu tarihten sonra koyu bir bir "milliyetçi" oldu.

22 Kasım 1919 tarihinde Gelibolu Mebusu seçildi. İstanbul’un işgal edilmesi üzerine, Anadolu hareketine açıkça destek vermesinden ötürü Malta’ya sürgüne gönderildi. Malta sürgününün ardından Ankara’ya döndü ve TBMM’ye katılarak mebusluk görevine devam etti. 10 Subat 1922’de Kanun-ı Esasi Encümeni reisliğine seçildi. Ankara’da bir üniversitenin olmadıgı yıllarda maarif vekaletinin açmış oldugu “âli dersler”den Garp edebiyatı tarihi dersini okutma görevini aldı. Milletvekilliği görevini 1935 yılına kadar ifa ettikten sonra bir süre gazetecilik mesleğini sürdürdü ve 1936 yılında, İstanbul’da vefat etti. 

Celal Nuri; siyaset, hukuk, din, seyahat, dil ve edebiyat gibi birbirinden farklı konularda yazılar kaleme aldı. 

Her eserinin mutlaka bir yazılış amacı vardı. En önemli eserlerinden biri olan “Hatemü’l Enbiya”yı yazarken de içinde bulunduğu koşulların etkisindeydi. Ona göre tarihte büyük bir boşluk vardı; bu boşluk, insanlığın bugüne kadar eşine rastlamadığı derecede büyük bir şahsiyet olan Hz. Muhammed’i tam olarak açıklayamama boşluğu idi. Kendi dönemine kadar yazılmış olan tarihler, tarafgirlik ve hilafgirliğin ortasını bulamamışlardı. Bu sebeple Celal Nuri, temel amacını bu konuda orta yolu bulmak ve söz konusu olan bu iki-üç tasavvuru uzlaştırabilmek olarak belirledi. Kendisine göre de “Hatemü’l Enbiya” adlı eseri, henüz yayımlanmadan bile fırtınalar koparmaya yetmişti. Yazar, kitabının yazılış amaçlarına dair çeşitli ipuçlarına da eserinin belli bölümlerinde yer verdi. 

Kitapları:

Siyaset, Hukuk, Tarih

• 1327 Senesinde Selanik’te Mün’akid İttihat ve Terakki Kongresine Celal Nuri Bey Tarafından Takdim Kılınan Muhtıradır, İstanbul, 1327

• Kendi Nokta-i Nazarımdan Hukûk-ı Düvel, 1330

• İttihâd-ı İslam,1331

• Târih-i Tedenniyât-ı Osmanîye, 1330

• Müslümanlara Türklere Hakaret, Düsmanlara Riâyet ve Muhabbet, 1332

• Taç Giyen Millet, İst., 1339

• Türk İnkılabı, 1926

• Mukadderât-ı Tarihiye, 1330

• Havâic-i Kanuniyemiz, 1331

• İttihâd-ı İslam ve Almanya, 1333

• Harpten Sonra Türkleri Yükseltelim, 1917

• İştirak Etmediğimiz Harekât, 1917

• Rum ve Bizans, 1917

• Coğrafya-i Târihi, Mülk-i Rum, 1917

Gezi, Hatırat

• Şimal Hatıraları, 1330

• Kutup Musahabeleri, 1331

• Kadınlarımız, 1331

Edebiyat

• Perviz, 1332

• Merhûme, 1334

• Âhir Zaman, 1335

• Yeldâ, 1920

• Ölmeyen, 1917

• Türkçemiz, 1917

• Kara Tehlike, 1334

Düşünce

• Târih-i İstikbal, I, II, III , 1331

• Hâtemü’l-Enbiya, 1332

• İlel-i Ahlâkiyemiz, 1332

Kaynak: Habip Demir, Celal Nuri İleri ve İslam Tarihçiliği, Ankara Üniveristesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2006.

https://www.elipskitap.com.tr/urun/hatemul-enbiya/